Dünya devi A+E’nin ünlü ve ödüllü kanalı “Lifetime tv” Türkiye’de Nisan 2016’da başlayan yayın hayatına tüm hızıyla devam ediyor. Kadınlara umut olacak, ilham verecek yepyeni projesi #seninmucizen ‘in dördüncü bölümü İdil Biret ile devam etti!

Kısa sürede ekranların fenomen programı haline gelen #seninmucizen ‘de bu haftanın konuğu olan dünyaca ünlü piyanist İdil Biret müzikal kariyerinden, çocukluğuna, bilinmeyen hayal ve anılarından, eşiyle olan mutlu evliliğine, dair yaşadıklarını ilk kez anlattı. Hayatında hiçbir şeyin içinde ukde kalmadığını dile getiren Biret, çocuk sahibi olmakla ilgili; “Çocuk sahibi olmak bir güç işi. Bugünkü dünyada gelecekte ne var? ve ne olacak? bilmiyoruz. İnsan ırkının esir olma tehlikesi var. Dünyayı Robotlar yönetecek bu sebeple şuan bu dünyaya çocuk getirmek çok ciddi bir karar. Çok sevdiğimiz bir yeğenimiz var o bize gerçekten çocuk sevgisini yaşatıyor.” dedi. Türkiye’nin dünya çapında en önemli kadın sanatçılarından İdil Biret hayatına dair önemli konuları #seninmucizen ‘de Lifetime TV Başkanı Esra Oflaz Güvenkaya’ya ve programın moderatörü Lütfiye Pekcan’a anlattı. İdil Biret’in müzik ve başarı dolu hayatı izleyicileri mest etti!

“İsmet İnönü benim yurtdışında eğitim görmem için TBMM’ye yasa teklifi verdi”

Müziğe olan ilgisi 2 yaşında başlayan İdil Biret 4 yaşında İsmet İnönü’ye piyano çalması ve sonrasında tüm hayatına etki eden süreç ile ilgili; “4 yaşında bir çocuğun Cumhurbaşkanı karşısında piyano çalması müthiş heyecan verici bir şeydi. Ben o gün piyano çaldıktan sonra İsmet Paşa çok ilgilendi ve beni birçok kez köşke çağırdı. Bütün bunlar öyle bir şey yarattı ki bir kanun çıkarttılar. İnönü benim yurtdışında eğitim görmem için TBMM’ye bir yasa teklifi verdi. Bu öneri üzerine benim gibi yetenekli çocuklar için “Harika Çocuklar Kanunu” çıkarılarak yurtdışında devlet bursuyla okutulmamız sağlandı. Bu kanundan istifade ettik ve Paris’e gitmem karar verildi.” dedi.

“Bir Konserde Büyüdüm”

Paris’te konservatuara girmeden önce dünyaca ünlü Alman piyanist Wilhelm Kempff’in isteği üzerine onunla tanışan ve daha 11 yaşındayken Paris Konservatuarı’na hazırlanma sürecinde Kempff tarafından eğitilen İdil Biret hocası Kempff ile birlikte Paris Champs Elysees Tiyatrosu’nda verdiği konser öncesi ve sonrası hayatının nasıl değiştiğe ile ilgili; “Ben son dakikaya kadar hala işin farkında değildim. Çocuklarla oynuyordum, bir arkadaşımı sahne arkasına çağırmıştım, sahne öncesi onunla oynuyorduk. Kempff dedi ki “ah yeter bitti bu, burada ciddileşeceksin, burası şaka değil” O konser oldu ve hakikaten çok etki yaptı. Bu konserden bir sene sonra Paris Konservatuarı’na girdim.” dedi.

“Kalıplardan kaçmak için Dünya’nın bir ucuna gitmek istedim”

Konservatuar yıllarında çok fazla çalıştığı için çocukluğunu yaşayamayan Biret yaşadığı baskılar hakkında; “Konservatuarda belirli kalıplara sokmaya çalışıyorlardı ki belki kendi bakımlarından haklıydılar. Fakat o kalıpta insan kendini çok dar bir dünyada hissediyordu. Bu sebeple Sibirya’ya kaçmanın hayalini kuruyordum, O kadar çalışıyordum ki demek ki çok uzaklara kaçma ihtiyacı duymuşum.” Dedi

“Kadın erkek değil davranış önemli”

Son dönemde kadına yönelik taciz ve şiddetin artması ve bu süreçte kadınların daha önce yaşayıp gizledikleri olayları bugünlerde anlatmasıyla ilgili konuya “Bu konu üzerine biraz fazla gidiliyor çünkü herkes yaşadığı kötü anıları paylaşıyor. Bence asıl olan davranıştır, karşınızdaki insanın daha ileri gitmemesi size ve sizin davranışlarınıza bağlıdır. Siz eğer insan olabilmişseniz karşınızdaki insana insan gibi davranırsınız, taciz ve ya şiddet göstermezsiniz.”