Tam da 24. Uluslararası Adana Film Festivalinde yaşanan nahoş durumu özetlemek ve böylesi bir malzemeden mahrum kalmamak gerekir diye yazıya başlamak üzereydim ki, esas bomba Nihat Doğan’dan geldi. Nihat Doğan’ı bizim evin çocuğu diye izleyip takip ederken, cehaletiyle, üslubuyla, patavatsızlığıyla ortalığı bu kadar berbat edeceği aklıma gelmezdi doğrusu. Teşbihte kusur olmaz diyerek bir örnekle anlatacak olursam, resmen ‘Cafer sıçtı bez getir’ durumu yaşandı. Diğer bir tabirle hadsizliği boyunu aştı. Anadolu’da hepinizin bildiği güzel bir söz var. Derler ki ’insan önce bir kendine bakacak sonra laf söyleyeceği insana bakıp ona göre konuşacak.’ Belli ki Nihat Doğan kardeşim magazin dünyası içinde kala kala dar bir kalıp içinde sıkışıp kalmış. Birçok dünyadan bihaber. Televizyon programındaki konuşmalarına bakınca, ne edebiyat dünyasından haberdar, ne dünya gündeminden haberdar, nede ülkesini temsil eden akademik dünyadan haberdar vs vs..

Aslında Nihat Doğan Mardinlileri çok iyi tanır tanırda, cehaletine, heyecanına yenik düşünce demek ki, bihaber olduğu insan, çok saygıdeğer Prof. Dr. Aziz Sancar’ın ismini zikretmeden hatta daha da ileri giderek çamur atmadan, ülkemizin ve tıp dünyasının bu değerli şahsiyeti hakkında zerre bilgi edinme ihtiyacı hissetmemiş. Şayet azıcık araştırma yapmış olsaydı, sayın Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Amerikan kökenli olmadığını, bilakis Türkiye’nin Kudüs’ü olan Mardin’in Savur ilçesinden olduğunu, nasıl bir aileye mensup olduğunu da bilmiş olurdu. Bu arada Savur ilçesinde yaşadığım dönemde, Sayın Sancar’ın ev sahibim olduğunu da dip not olarak belirtmemin, sanırım faydası olur sevgili Nihat Doğan’a.

Sonuç olarak beni mail ve telefon yağmuruna tutan Mardin’lilerin sesi olarak diyorum ki; derhal ilk fırsatta çıkıp hem saygıdeğer hocamız Sayın Prof. Dr Aziz Sancar’dan, hem de Mardinlilerden canlı yayında özür dilesin, dilesin ki geçmişte olduğu gibi evimizin çocuğu olarak kalmaya devam etsin.

 

 

Şimdi gelelim Meltem Cumbul konusuna. Aslında uzun uzun yazmayı düşündüğüm Meltem Cumbul’un 24. Uluslararası Adana Film Festivalinde yaptığı ve herkesin tepkisini çeken o saygısız hareketini, kısa tutmak, sizleri fazlada yormak istemiyorum. Konuyu işlemek için birden fazla girizgâh yazılabilir aslında. Şüphesiz ki sizlerde konuya yabancı değil, vakıfsınızdır. Uzun bir sessizlik sürecinden sonra, gündeme bomba gibi düşmenin bir şeklide böyle bir atraksiyondu doğal olarak. Ama böylesine bir saygısızlığı kim meslektaşına karşı yapabilirdi diye düşünmeden edemiyor insan. Demek ki sanat camiası böyle bir dünyaymış! Her an herkesten Meltem Cumbulvari bir davranış beklemek ve kesinlikle şaşırmamak lazımmış. Aklınca Semih Kaplanoğlu’nu protesto etmek isteyen Meltem Cumbul, taraflı tarafsız herkesin tepkisini almış olmayı umursamadan, gündeme gelmenin keyfini sürüyor o günden sonra. Ne diyelim, herkes kendine yakışanı yapar!

 

 

 

Levent Tekin

 

Twitter / Levent_Tekin

İnstagram / levent_tekin

E-mail: leventtekin@gmail.com