Ülkemizi yurt dışında da başarılı performansıyla temsil eden Tenor Murat Karahan müzikle dolu renkli yolculuğunu ve Limak Filarmoni Orkestrası’nın doğuş serüvenini MAG okurlarına anlattı.

“Hayatımda yapabileceğim en iyi mesleği yaptığımı düşünüyorum”

“Dünyada hiç kimsenin sizi sorgulama şansı kalmıyor”

“Limak Filarmoni Orkestrası ile müziğe ve yerli ezgilerimize katkıda bulunacağız”

Ülkemizi yurt dışında da başarılı performansıyla temsil eden Tenor Murat Karahan, müzikle ilgili yolculuğunu MAG okurları ile paylaştı. Benim aklımda bu mesleği profesyonelce yapmak yoktu diyen Karahan, “Okul mezuniyetimden sonra annemin zoruyla konservatuara girdim. Aslında o zamanlar mesleki kaygılarımdan dolayı annemle çok tartıştım ama şimdi ellerini öpüyorum, çünkü hayatta yapabileceğim en iyi mesleği yaptığımı düşünüyorum” dedi. Türkiye’de çok fazla opera izleyicisi olduğunun altını çizen Tenor, devletin ve halkın sanatı desteklediğini ancak basına yansımamasından kaynaklı sıkıntı olduğunu belirtti. Limak Filarmoni Orkestrası’nı kurarken birtakım kalıpların dışında olmak istediğini söyleyen Murat Karahan, “Çok sesli müzik yapmak için yola çıktık. Limak Filarmoni Orkestrası gün gelecek dünyaca ünlü Orkestra Şefi Barenboim’i getirip Şostakokoviç de çalacak, gün gelecek Zeki Müren şarkıları çalacak. Müziğe ve kendi yerli ezgilerimize katkıda bulunacağız” dedi. İtalya’da rekabetin çok büyük olduğunu belirten Karahan, “Orada sahne alıp başarılı olabiliyorsanız dünyada hiç kimsenin sizi sorgulama şansı kalmıyor, çünkü öyle bir seyircisi var ki söylediğin operayı karşında ezbere söylüyor, hata yapma şansın yok. O yüzden İtalya’da başarılı olursanız size her yerde kapılar açık” dedi.