Bir eğitim dönemi daha son buluyor. Öğrenciler, sabırsızlıkla beklediği sömestr tatiline kavuşuyor. İki hafta sürecek bu tatil için ise daha şimdiden bir sürü plan yapılmaya başlandı bile. Fakat sömestr, yalnızca eğlenceli organizasyonların planlandığı bir tatil olarak görülmemeli, daha çok ikinci yarıyıla hazırlanmak için fırsat olarak değerlendirilmelidir.Central Hospital’dan Uzman Psikolog Aycan Bulut, sömestr tatili için ailelere bazı önerilerde bulundu.

Tatiller, teknolojik cihazlara yöneltmesin

Yorucu bir okul döneminin ardından başlayan yarıyıl tatilinde çocuklar, çoğunlukla bir rahatlık yaşar. Artık erken uyanma zorunluluğunun olmaması onların geç saatlerde uyumalarına, dolayısıyla güne daha geç başlamalarına neden olur. Ödev yapma ve okula yetişme gibi mecburiyetlerinin olmaması ise, dışarıda ya da teknolojik cihazların başında geçirilen oyun saatlerinin artmasına yol açar. Bu nedenle tatil dönüşü çocukların, okul hayatı için yeniden bir düzen oturtması gerekir. Oysaki tatiller rehaveti çağıran bir süreç değil, dinlenme, yenilenme ve yeni başarılar için hazırlanma dönemi olarak kabul edilmelidir.

Kuralların esnetilmesi, yeni dönemde okul fobisine yol açabilir

Tüm dönem boyunca okul maratonunda çocuklarının yorulduğunu düşünen ebeveynler, tatil dönemlerinde onları rahatlatmak ister. Uyku saatlerinin aşırı esnetilmesi, çocukların her istediği aktiviteyi yapmasına olanak sağlanması, bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi cihazların uzun süreli kullanımlarına müsaade edilmesi bunlardan yalnızca birkaçıdır. Ancak unutulmamalıdır ki; sömestr tatili çabucak geçecek, çocuklarsa bu temponun tam tersine dönüş yapacak. Rahat ve her istenilen yapıldığı tatilin ardından okula dönmekse, onlar için adeta işkenceye dönüşecek. Hatta okul fobisi yaşayacak, okula gitmeyi reddedecekler. Bu nedenle sömestr tatilinin doğru şekilde değerlendirilmesi çocuk gelişimi ve okul başarısı için oldukça önem taşır.

Verimli bir sömestr tatili için dikkat!

Yanlış değerlendirilen sömestr tatili, çocuklarda bazı olumsuz sonuçların yaşanmasına sebep olabilir. Okula gitmemek için karın ağrısı ve bulantı gibi bahanelerin uydurulması bunların başında gelir. Yine uyumayı ve yemek yemeyi reddetme, konsantrasyon eksikliği, yazı yazamama gibi durumlar da görülebilir. Ayrıca çocuk hırçınlaşabilir ve ailesiyle gerilimler yaşayabilir. Tüm bu sonuçlar ise, ilerleyen zamanlarda çocukların başarıya ulaşma konusunda güvensizlik yaşamalarına zemin hazırlayabilir.

Çocukların sömestr tatilini en verimli şekilde geçirebilmesi için ebeveynlerin bazı noktalara dikkat etmesi gerekiyor. Yapılacakların başında ise, çocuklara, tatilin onlara her istediğini yapabilme serbestliği tanımadığını, tatilde uyku saatlerini biraz daha esnetebilseler de tamamen rayından çıkaramayacaklarını anlatmak geliyor.

Diğer yandan tatil için çocuklara özel planlama yapılabilir. Fakat çocuk aktivitelerden önceden haberdar olmalıdır. Seçilen etkinlikleri çocuğun sevmesi büyük önem taşır. Alışveriş merkezlerini gezmek ya da oyun merkezlerine gitmek yerine çocuğun gelişimini destekleyecek aktiviteler seçilmelidir. Örneğin; müze ziyareti, sinema ve tiyatro etkinlikleri ve temiz hava alabilecekleri doğa gezintileri uygun seçenekler olacaktır. Bu tarz aktiviteler, onların inceleme ve öğrenme yeteneklerini geliştirecektir.

Çocukların yepyeni ülkeler ve coğrafyalar tanıyabilmeleri için ülke turları planlanabilir. Gidilecek ülkeyi ve özelliklerini araştırmak onların ufkunun gelişmesinde önemli rol oynayacaktır.

Aile içerisinde okuma partileri düzenlenebilir. Ailece kitapçı ziyaretleri ve kitap seçimleri yapmak, sırayla aynı kitabı okumak, ardından kitap hakkında görüş ve düşünceleri paylaşmak, çocukların okuma sevgisini ve isteğini arttıracaktır.

Çocukların ailenin yanı sıra akranları ile plan yapmasına olanak tanınmalıdır. Tabii, tek başlarına etkinlik yapmak da isteyebilirler. Böyle durumlarda çocuk kısıtlanmamalı, kendisine fırsat verilmelidir.